2017’den Neler Bekliyoruz?
Günümüzde dünya ticaretinin adeta sancılı bir kabuk değişimi yaşamakta olduğunu görüyorum. Bu değişime ayak uyduramayan firmalar teker teker yok oluyor. Dijital çağın gerekliliğini yerine getiremeyen firmaların uzun süre dünya pazarlarında kalması beklenmiyor.
Türkiye pazarında durum nasıl diye bakacak olursak, maalesef bu durum bizde de tam anlamıyla dünyada yaşandığı gibi yaşanıyor ve bu problemlere ilave olarak Türkiye’ye mahsus bölgesel sıkıntılarımız ve terör soru- numuz var.
Kobiler de artık eskisi gibi rahat değiller. Pazardaki ithal ürünlere karşı koruma alanlarının oldukça kısıtlı olması, küresel ve dijital pazar baskıları, yetersiz sermayeler ve negatif oranlar ile yönetilen şirketlerin ayakta kalma mücadelesinin, günü kurtarma operasyonuna dönüştüğünü görüyoruz.
İşte tam bu safada, bankacılık sistemimizin dimdik ayakta olduğunu, kobilerin pek çoğunu yaşatma gayretlerini ve pazarda kalmaları için desteğini esirgemediklerini görüyoruz.
Bu sıkıntılı süreçte DMY Elektronik Yatırımlar olarak neler yapıyoruz?
2011 yılından bu yana yukarıda bahsi geçen Kobi şirketlerinden bazıları ile güç birliği yaptık, onlara taze kan olduk, onları bulundukları pozisyondan çıkartıp global birer oyuncu haline getirmeye gayret ettik. Kısmen başarılı olduk, kısmen de başarısız. Ancak görünen o ki, Kobi şirketleri belli noktalara gelirken oluşturduğu çarpık yapılanmayı ve alışkanlıklarını bir tarafa bırakmakta zorlanıyor. İşi geliştirmek için verilen mücadeleler ciddi zaman kayıplarına neden oluyor, mevcut alışkanlıklardan sıyrılmak bir anda mümkün olamıyor. Bu da zaman ve para kaybını da beraberinde getiriyor. Grup olarak bizlerin de ön görüsü, iki farklı yarı yıl süreci yaşayacağımızdır. Bu yılın ilk altı ayı, ikinci altı ayda gerçekleşmesini beklediğimiz olumlu gelişmelerle sancılı olarak geçiyor. Türk insanının sağduyulu hareketi ile şu anda bulunduğumuz durumun krize dönüş- meden geçeceğine inancımız yüksektir.
2013 yılı sonundan itibaren terörün ülkemizi tehdit eder hale gelmesi, gerek turizme gerekse yatırımlara sekte vurmuş görünüyor. Bu da Türk ekonomisini kıskaç altında tutmaya yetiyor. Faizler yükselirken, sürekli kur baskısı ve devalüasyon piyasaları tedirgin ediyor.
Bu süreçlerin, referandum sonrası daha sağlıklı zeminlere doğru gideceğini tahmin ediyoruz. Kobiler de bu olumlu süreçle birlikte derin nefes alabilme şansını yakalayabilir.
Yurtdışı firmalarının, terör belasına rağmen halen daha Türkiye’deki firmalarla iş yapmakta arzulu olduğunu görüyoruz. Terörden kurtulmuş, demokratik kuralları tam olarak işleyen bir Türkiye’nin, 2018 yılından itibaren yeniden cazibe merkezi haline gelmesi kaçınılmaz olacaktır.
Geleceğe daha umutla baktığımız, aydınlık yarınların yakın olduğu bir Türkiye beklentisi ile, tüm DMY Grup ortaklarımıza ve çalışanlarımıza başarılar dilerim.
Sevgi ve selamlarımla…
Mustafa Yurttaş
DMY Grup Başkan Yardımcısı